1948 işgal sınırları içinde 2002 yılında kurulan ve Kudüs'te siyonistlere yönelik sarsıcı eylemleriyle adını duyuran Celile Kurtuluş Tugayı, ilk defa basına açıklamalarda bulundu.

Londra'da yayınlanan El Quds el Arabi gazetesinin, Celile Kurtuluş Tugayı'nın sözüsü ile yaptığı röportajı sunuyoruz.

İsa EREN

Celile Kurtuluş Tugayı Ne Zaman Kuruldu?

Hareketimiz 2002 yılında kurulmuştur. Hareketin ilk şehidi 2004 yılının Nisan ayında şehid düşen Mahmud el-Hatip'dir.

Örgüt, ilk askeri eylemini 21.07.2003 tarihinde gerçekleştirdi. Bu eylemde İsrail askeri kaçırıldıktan sonra öldürülerek defnedilmişti. Silahına da el koyduğumuz askerin adı Oleg Shaikhet (20) idi. İsrail istihbaratı, askerin kaybolmasından birkaç hafta sonra, Kurtuluş Hareketi’nin gömdüğü yerde askerin cesedine ulaştı.

Celile Kurtuluş Tugayı’na bağlı olduğu gerekçesi ile tutuklanan ilk Filistinli ise Muhammed Anitavi'dir. Anitavi, Şihahıt adlı askeri öldürdüğü gerekçesiyle 15 yıl hapse mahkum edildi.

Hareketin Kurulma Gerekçesi Nedir?

Celile Kurtuluş Tugayı’nın kurulma amacı işgalcileri defetmek, insanlarımızı ve toprağımızı özgürleştirmektir. Örgüt ilk hücrelerini 2002 yılında Aksa intifadasının hemen akabinde oluşturmuştu.

Bu hareketin taktiksel hedefleri nelerdir?

Hareketin hedefleri arasında şu hususlar yer alıyor:

Bir: Filistin'in her bölgesinden İsrail'in saldırılarına karşılık vermek,

İki: Siyonistlerin kalplerinde korku salmak,

Üç: Düşman her nerede olursa olsun peşini bırakmamak,

Dört: Askeri çözüm, Filistin'in kurtuluşu için gerçek çözümdür. Siyasi açıklamalardan bir sonuç alınamıyor çünkü.

Celile Kurtuluş Tugayı’na göre siyonistler ve Filistinliler arasındaki sorunun çözümü nedir?

Hareketimize göre İsrail ile Filistin arasındaki mücadelenin çözüme kavuşması sadece askeri yöntemlerle mümkündür. Siyasi çözüm Filistin davası için uygun değildir.

Örgütünüzün Lübnan'daki Hizbullah ile alakası var mı?

Celile Kurtuluş Tugayı’nın kurucusu Muhammed el-Hatip’tir..

Hareket, Hizbullah'ın askeri sorumlusu İmad Muğniye'nin öldürülmesine karşılık olarak askeri bir eylemle intikam almayı planlıyor mu?

Biz, şimdiye dek görülmemiş eylemler gerçekleştirdik gerçekten de. Ala Ebu Duhaym’in Kudüs'teki eylemi bu türdendi.

Allah'ın izniyle, daha da büyük eylemler koyacağız. Siyonist düşman açısından, işlerinin gerçekten de çok zor olacağını söyleyebiliriz.

İsrail, kaçırıldığını söylediği genç kızın asker olduğunu niçin reddediyor?

Bu onları çok güç bir durumda bırakacaktır da ondan. İsrail iki senedir bu kadın askeri arıyor. Fakat henüz bulamadılar. FBI’yı bile devreye soktular. Fakat sonuçta Allah’ın izniyle izine ulaşamadılar.

Son dönemde siyonist düşman, Celile Kurtuluş Tugayına bağlı olmakla itham ettiği kişilerin evlerini Dana Bennett’i aramak için teftişe başladı. Bizler ise düşmanın adımlarını düzenli bir şekilde takip ediyoruz.

1948 yılında işgal edilen Filistin topraklarında yaşayan Filistinlilere mesajınız nedir?

1948 yılında işgal edilen Filistin topraklarında yaşayan Filistinlilere mesajımız, siyasi tercihlere önem vermemeleri, saflarını sıklaştırmaları, dar menfaatçi anlayıştan vazgeçmeleri ve siyonist düşmana karşı eylemlerin artırılmasıdır, aksi takdirde hepimiz kaybedeceğiz. Knesset’teki milletvekillerini de istifaya, sahte seçimlere katılmamaya davet ediyoruz. Bugün içinde bulunduğumuz güçsüz halimiz, 1948 topraklarındaki bazı liderlerin uygulamalarından ötürüdür. Bu uygulamalara devam edilmesi bizleri yok oluşa sürükleyecektir.

İsrailli kadın askeri serbest bırakmanız karşılığında neyi şart koşuyorsunuz?

Sunduğumuz şartlar iki merhaleli: Birincisinde, 1948 sınırlarında yaşayan ve müebbet hapse mahkum edilmiş 6 mücahidin serbest bırakılmasını istiyoruz. Bundan sonra kadın askerin hayatta olduğunu belgeleyen kaseti onlara göndereceğiz. Bu kasette, siyonist hükümete ve ailesine hitaben konuşacak. İkinci merhalede ise anlaşmayı sona erdirmek için bazı isteklerimizle ilgili olarak müzakereler gerçekleştireceğiz.

Siyonistler niçin basına sansür uyguluyor?

Basındaki haberlerin üzerini örtmeseler, siyonist güvenlik teşkilatı zor durumda kalacak ve bu durum onlar üzerinde büyük bir psikolojik baskı oluşturacak.

Yahudi devleti Celile Kurtuluş Tugayları’na “sadece kağıt üzerinde var olan” bir örgüt muamelesi yapıyor, sizce bunun nedeni ne?

Şehid lider Muhammed el-Hatib o kağıdın üzerindeki mürekkeptir öyleyse! Müebbed hapse mahkum olan Muhammed Anitavi de kağıt üzerindeki mürekkeptir! Kudüs eylemi kağıt üzerindeki mürekkeptir! Oleg Shaikhet adlı askerin öldürüldüğü eylem, kağıt üzerindeki mürekkeptir. Sıra dışı eylemleri planlayan, hareketin Lud kolunun mücahidlerinin tutuklanması da kağıt üzerindeki mürekkeptir. İsrail askerini öldürdüğümüz ilk eylemimiz siyonistleri sarsmıştı. Bu onlar için büyük bir sürpriz olmuştu. Arap-siyonist çatışması tarihi boyunca bunun gibi bir eylem gerçekleşmemişti çünkü. Telaviv Bakanına suikast girişimi de kağıt üzerindeki mürekkepti demek ki. Yanlışlıkla doktorunu öldürdük ama bundan dolayı da pişman değiliz. Çünkü o siyonistti ve insanları da siyonistleştirmekle meşhur idi. Hayfa’daki bir hahamın ve yerleşimcinin bıçaklanması da kağıt üzerindeki mürekkepmiş öyleyse! Siyonist düşman, yaptığımız eylemlerden bir çoğuna kendi güvenlik güçleri açısından zorluk çıkmaması için adli suç muamelesi yapıyor. Kefar Yona Belediye Başkanının evine bomba atılmasına da adi suç muamelesi yaptılar. Siyonist düşman böyle bir eylem için nasıl adi suç nitelemesi yapabilir? Bunlara ilave olarak bazı tutsaklarımız da var ki onlara baskı yapılmaması için sözlerini etmeyeceğiz.

Düşman yaptığı bazı açıklamalarla hareketin imajını bozmaya çalıştı. Müselles'ten, Lud’dan ve bütün bölgelerden harekete bağlı olan tutuklular var. Düşman da onların bize bağlı olduklarını kabul etti. Siyonistlerden daha bir çoğunu öldürdük ki bütün bunlar kağıt üzerindeki mürekkep olarak adlandırıldı. Siyonist düşman tarafından Celile Kurtuluş Hareketi’ne nispet edilerek dört açıklama yayınlandı. Bu beyanlarda bizim adi suçları üstlendiğimiz iddia edilerek görüntümüzün kötüleştirilmesi hedeflenmiştir. Tüm haber ajanslarından Celile Kurtuluş Örgütü’nün resmi mührünü taşıyan açıklamalar haricindekilere ilgi göstermemelerini istiyoruz.

Celile Kurtuluş Örgütü ile Filistinli direniş hareketleri arasında koordineli çalışma var mı?

Hareketler arasında koordineli çalışma yok. Sadece şahıslar düzeyinde bir bağlantımız mevcut.

Celile Kurtuluş Tugayı’nın askeri eylemlerinin İsrail’e 1948’deki topraklarda yaşayan Filistinlilere zulmetmesi için meşruiyet kazandırdığına inanıyor musunuz?

Tamamen aksini düşünüyoruz. 1948’deki topraklarda baskı ve zulüm halen var. Aramızdaki bazı teslimiyetçi kişiler bu tür konuşmaları yapıyor. Bu kişiler sadece kendi çıkarları için siyasi yolu tercih ediyorlar.Topraklarımızı terk etmeyeceğiz. Hiç kimsenin de bizleri sürgüne göndermesine izin vermeyeceğiz.

Daha önceden Ürdün İstihbaratının sizin eylemlerinizi açığa çıkardığını söylemiştiniz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ürdün istihbaratı Lud şehrindeki 3 mücahid hakkındaki bilgileri siyonist düşmana verdi. Bu bilgilerin yardımıyla da siyonist düşman mücahitleri tutuklamaya başladı. Aynı şekilde Ürdün istihbaratı şehid Alaa Ebu Duhaym’in Amman’daki akrabaları hakkında da soruşturma başlattı ve elde ettikleri bilgileri düşmana ulaştırdı. Allah’a hamdolsun ki Ürdün İstihbaratının yardımına rağmen Kudüs eylemini gerçekleştiren mücahidlerimize ulaşamadılar.

Ateşkes karşısındaki duruşunuz nedir?

Biz, düşmanla her türlü ateşkese karşıyız. Biz, siyonist düşmanın yöntemini bilmekteyiz. Mücahidlerimizin eylemlerine devam edebilmesi için üst düzey güvenlik tedbirleri alarak düşman karşısındaki mücadelemizi sürdürüyoruz.

İsrail’e karşı etkili eylemleri ile meşhur olan Celile Kurtuluş Tugayı, Nakab, Müselles, Yafa ve Lud ve daha bir çok koldan oluşmaktadır.