El Qassam Efendi
Şehit  
  Filistin Şimdi
  من فلسطين Filistin'den
  Filistin'e bir Bakış
  Hoşgeldiniz اهلا وسهلا بكم
  القلم الصريح Açık sözlü Kalem
  Filistin'in Kültürü
  Bilgiler
  Filistin'e Hoşgeldiniz
  Gelen Haber
  الحوار
  Hamas
  Ulaşım :
  Filistin'e hoşgeldiniz
  Üyeler
  Sayaç
الحوار
=> Daha kayıt olmadın mı?

Filistin ile ilgili konular:

الحوار - Yasir Arafat’ı Kim Öldürdü?

Burdasın:
الحوار => Gazze köşesi => Yasir Arafat’ı Kim Öldürdü?

<-Geri

 1 

Devam->


Kasim
(şimdiye kadar 14 posta)
07.08.2008 10:47 (UTC)[alıntı yap]
Yasir Arafat’ı kim öldürdü? Bu, son Filistin liderinin Kasım 2004 yılındaki gizemli ölümünden beri birçok insanın kafasını kurcalayan bir soru.
Sonrasında birçok insan, siyasetçi ve normal vatandaşların birçoğu, hatta Arafat’ın kendi doktoru Eşref el-Kurdi bile Arafat’ın doğal bir şekilde ölmediğine ikna olmuş gibi. Bilakis ölümünün muhtemelen İsrail Mossad ajanlarınca vücuduna enjekte edilen belirli bir zehirli malzemenin sonucunda olduğu yönünde görüşler var.

Bu satırların yazarı Yasir Arafat’ın ölümünün hemen ardından onun yakın yaverlerinden biri olan Sahr Habbaş’la konuştu. Felç sebebiyle şimdi hasta olan Habbaş, Arafat’ın İsrail ajanlarınca öldürüldüğünü söyledi.

Bana; “Onlar onu öldürdü, onlar onu öldürdü.” dediğini hatırlıyorum. Kendisine kimleri ima ettiğini sorduğumda Habaş “el-Fetih hareketi içindeki Arafat muhaliflerini” kast ettiğini söyledi.

Habbaş belirli bir isim vermedi, ancak herhangi bir insan, onun aklında taşıdığı bazı isimleri rahatlıkla tahmin edebilir.

Filistin Kurtuluş Örgütü ve Filistin Yönetimi, Arafat’ın ölümü meselesini ele almak için bir araştırma komisyonu oluşturdu. Ancak buna rağmen komisyon, kurulmasının hemen akabinde Arafat’ın ölümüne sebebiyet veren tüm ipuçları dipsiz kuyuya girince, ulaşılamayan şahsiyetler olunca veya işbirliği yapmak istemeyen Fransa gibi bağımsız yabancı hükümetlerin varlığı nedeniyle işlevsiz hale geldi.

Yaklaşık iki hafta önce, Yasir Arafat’ın diğer bir yaveri olan Bessam Ebu Şerif Arafat’ın doğumunun 78. yıldönümü münasebetiyle Ramallah’ta sürpriz bir basın toplantısı yaptı. Ebu Şerif toplantıda Arafat’ın zehirlenme nedeniyle öldüğüne işaret ederek bu iddiasını ispatlayacak oldukça önemli belgelere sahip olduğunu dile getirdi.

Ebu Şerif, sabık Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac’a başvurarak Arafat’ın ölümünün sebeplerini açığa çıkarması, daha özelde son Filistin liderinin ölümüne sebebiyet veren zehir tipinin açıklanması ricasında bulundu.

Bu esnada son günlerde Tunus hükümeti Arafat’ın dul eşi Suha Tavil’in Tunus vatandaşlığını geri çekme kararı aldığını haber verdi. Tavil şimdi yaşadığı Malta’ya taşınmış.

Ne Tunus hükümeti ne de Arafat’ın dul eşi, bazı pan-Arap gazetelerinin spekülasyon şeklinde verdiği Tunus’un aldığı bu önlemin eski bayan Arafat ile Tunuslu mevkidaşı arasındaki bir iş anlaşmazlığı nedeniyle alındığını yönündeki meselenin üzerine düşmedi.

Ancak, ortada ithamlar ve dedikodular dolaşıyor. İddialar Süha Tavil’in, Yasir Arafat’ın ölümü hakkında ciddi bilgiler edindiğini, Arafat’ın hastane kayıtlarının saklı kalması noktasında Fransız otoritelerinden yasal garanti aldığını söylüyor.



Dahası işgal altındaki Filistin topraklarında devamlı olarak yayımlanan raporlarda Süha Tavil’in Batı Şeria’daki üst düzey el-Fetih Hareketi’nin liderleriyle bir anlaşmaya vardığı, bununla ilgili olarak “ağzını kapalı tutması” için kendisinin milyonlarca dolar aldığı yönünde iddialar yer alıyor.

Görünen o ki anlaşmanın iki tarafı da pazarlığın bir parçası olma noktasında üzerlerine düşen görevi yerine getirmiş durumda. Ancak Filistin’in ilk First Lady’sinin iddia edilen anlaşmasının - bazı Filistinli gazetelerin Suha El Tavil’e göndermede bulundukları gibi- ve üst düzey Fetih Hareketi Liderliğinin Arafat’ın ölümü meselesini tarihin mezarlığında bir kez ve sonuna kadar gömmekte başarısız olduğu aşikar.

Bu hafta Eşref El-Kurdi, Arap El-Cezire Televizyon Kanalında yapılan röportajında Arafat’ın kanında HİV antikorlarının bulunduğunu açıkladı. Kurdi bu sözleri dile getirdiği esnada televizyon kanalı hemen röportaj yayınını durdurdu.

El Cezire kanalının yetkilileri, meşhur bir kardiyolog olan Ürdün Sağlık eski Bakanı El-Kurdi’yle gerçekleştirilen röportajı neden durdurduklarını açıklamadılar. Ancak televizyonun işgal altındaki Filistin’de bulunan ofisinde çalışan gazeteciler meşhur televizyon kanalının, Kurdi’nin açıklamalarının belki de kendilerini Filistin Özerk Yönetimiyle özellikle de El Fetih Grubuyla ilişkilerini zor bir duruma sokabileceğini düşünmüş olacaklarını ifade ettiler. Böylesi bir durum da El Cezirenin muhabirleri ve Filistin’deki çalışanlarına zarar verebilirdi.

El Cezire’nin reflekslerinden rahatsız olan El-Kurdi meseleyi daha uzun boylu olarak Ürdünlü bir internet sitesine verdiği mülakatta ele alarak açıkladı. El Kurdi ölümün asıl sebebini gizlemek için Arafat’ın vücuduna kasten AIDS virüsünün enjekte edildiğini, böylece bunu yapanların Arafat’a geleneksel Arap toplumunda çok çirkin bir şey olan eşcinsel damgasını vurarak ismini lekelemek istediklerini söyledi.

18 yıl boyunca Arafat’ın doktorluğunu yapan El-Kurdi, Arafat’ın kanında bulunan HIV virüslerini nasıl öğrenebildiğini, neden ölümünün gerçek sebebinin AIDS’ten değil de zehirlenmeden kaynaklandığını düşündüğünü açıklamadı.

Hayatı gittikçe kötüye giden son Filistinli lideri görmesine izin verilmemesine işaret edildiğinde El Kurdi geride cevaplanmamış birçok soru bıraktı:

“Ne zaman basit bir soğuk algınlığı olsa beni çağırıyorlardı. Ancak hayatı kötüleşmeye başladığında, eşi Suha kendisiyle Paris’teki hastaneye seyahat etmeme izin vermedi. Fransız askeri hastanesindeki hiçbir doktor, Arafat’ın sağlığı hakkındaki ayrıntılarla ilgili benimle irtibata geçmedi, ardından zaten kendisi öldü. Filistin Yönetiminin şimdiki başkanı (Mahmut Abbas) Arafat’ın ölümünün sebebini belirlemek için mezarının yeniden açılmasına izin vermedi.”

İlginç bir şekilde El-Kurdi’nin, Arafat’ın kanında HIV virüsünün bulunduğuyla ilgili ifşaatları daha önce bilinmiyordu ve kesinlikle doğrulanmamıştı.

Bu satırların yazarı yaklaşık iki yıl önce Arafat’ın ölümüyle ilgili olarak El-Kurdi ile bir röportaj gerçekleştirdi ve kendisi bulaşıcı hastalıktan hiç bahsetmedi.

Bu nedenle insan tam olarak El-Kurdi’nin ifşaatlarının kaynağının ne olduğunu sormak istiyor? Bu zamanda bu tür ifşaatları yapmayla kim neden bu kadar ilgili? Acaba ortada para için, politik imtiyazlar veya her ikisi için de suçluları açığa çıkarmak isteyen veya şantaj yapmaya çalışan belirli “ayrıcalıklara” sahip biri mi var?

Dahası Süha Arafat, neden Paris’teki askeri hastaneye nakledilmesinin ardından Eşref El Kurdi’nin kocası Arafat’ı görmesine izin vermemişti? Yine Süha’nın Tunus’tan çıkarılmasında onun Arafat’ın ölümündeki muhtemel suç ortaklığı vesair hususlardaki bazı açıklanmayan ifşaatlarıyla hiçbir ilgisi yok mu?

Bu ve benzeri sorular tatmin edici cevaplar bekliyor.



Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 14
Bütün postalar: 15
Bütün kullanıcılar: 2
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
Allahu ekber  
  Ey değerli vatan
eğ değerli şehitler
Aslan kassamı aslan
Ey aziz kebirler
bir tan
siz ebiler
Değerli Gazze Aman
olsun başlık Muritler
lanetli Abbas utan
Fetili kafir katiller.
 
Bugün 19578 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol