El Qassam Efendi
Şehit  
  Filistin Şimdi
  من فلسطين Filistin'den
  Filistin'e bir Bakış
  Hoşgeldiniz اهلا وسهلا بكم
  القلم الصريح Açık sözlü Kalem
  Filistin'in Kültürü
  Bilgiler
  Filistin'e Hoşgeldiniz
  => Esir Filistin'de bir sıkıntıdır
  Gelen Haber
  الحوار
  Hamas
  Ulaşım :
  Filistin'e hoşgeldiniz
  Üyeler
  Sayaç
Esir Filistin'de bir sıkıntıdır

İşgalcilerin Esir Vekilleri Küçük Düşürmek İçin Çeşitli İşkence Metodları Var”

 

Filistin Enformasyon Merkezi, Hamas’ın Filistin Parlamentosundaki grubu olan Değişim ve Islah Grubu’ndan milletvekili seçilen ve iki yıllık bir esaretten sonra geçtiğimiz günlerde özgürlüğüne kavuşan Basim ez-Zearir ile bir röportaj gerçekleştirdi.

Vekil Zearir röportajında, esir milletvekillerine yapılan ithamların birbirine benzediğini, siyonistlerin vekillere yönelik tüm suçlamalarda Yasama Meclisi veya Hamas üyesi olma üzerinde yoğunlaştıklarını belirterek, başta meclis başkanı Dr. Aziz ed-Duveyk olmak üzere tüm esir milletvekillerinin Siyonist gardiyanlar tarafından çok kötü ve aşağılayıcı muamelelere maruz kaldıklarını ifade etti.

Ez-Zearir röportajında, el-Halil hapishanesinde bulunan vekillerin, Filistinli grupların ihtilafları bir kenara bırakıp birlik sağlamaları, ulusal birliğin sağlanması için diyaloğa hemen başlanması ve Filistin halkının desteklenmesi için Arapların sorumluluklarını ifa etmeleri yönündeki taleplerini de iletti.

Filistin Enformasyon Merkezi olarak işgal hapishanelerinden daha yeni kurtulmuş olan Basim ez-Zearir ile yaptığımız röportajın metnini ilginize sunuyoruz.

Zor ve sıkıntılı bir tecrübe

-Siyonistlerin hapishanelerini dolaştırıldığınız ve onlarca kez mahkemelere çıkarıldığınız şu iki yıllık esaret deneyiminizi değerlendirir misiniz?

Öncelikle, serbest bırakılmayı bize nasip ettiğinden dolayı Allah’a sonsuz hamd ve şükürler olsun. En kısa zamanda diğer esirlerin ve Filsitinli vekillerin de serbest kalmasını nasip etmesini Rabbimden niyaz ederim.

Hakikatte bizim esaret sürecimiz diğer esirler gibi son derece zor ve sıkıntılı geçti. Cezaevi polisinin tutuklularla ilişkileri aşağılayıcı ve doğrudan esirlerin onur ve haysiyetine dokunur cinstendir. Gardiyanlar, tutukluların hayatlarına müdahale ediyor, koğuşları bir günde defalarca denetliyorlar. Denetleme bahanesiyle günde üç kez, sayım bahanesiyle de dört kez hücrelere giriyorlar. Rabbimden esirlerin sıkıntılarını gidermesini ve en kısa zamanda özgürlüklerine kavuşturmasını niyaz ediyorum.

İşgalcilerin esirleri ve özellikle de esir vekilleri yıldırmak, onları küçük düşürmek, onurlarını kırmak için uyguladıkları çok çeşitli işkence metodları var. Sudan bahanelerle temel ihtiyaçlardan mahrum bırakma, susuz bırakma, aşırı sıcak ve rutubetli günlerde elektrikli aletleri ve vantilatörleri toplama, vatansever liderler olmaları ve Şalit’i ellerinde bulundurdukları iddiasıyla vekilleri üstsüz aramaya tabi tutma yapılan işkencelerden bazılarıdır.

-Acaba Siyonist yetkililerle cezaevi sorumlularının tutumları, milletvekili olan ve olmayan esirlere göre değişiyor mu?

Cezaevi idaresi “Şâbas” denilen bir birim tarafından yönetiliyor. Bu birim herkese aynı kötülüğü yapıyor. Tüm esirler tek bir muamele görüyor. O da zulüm ve haksızlıktır. Mesela gardiyanlar tutuklu Filistin Meclis Başkanı Aziz Duveyk ile tutuklu sade bir vatandaş arasında kötü muamelede bir fark gözetmiyor.

Delilsiz yargılama

- Siyonist savcılık tarafından vekillere yöneltilen suçlamanın özü nedir?”

Tutuklanmamız için ne kanun ne de siyasi açıdan belli bir sebep göremiyoruz. Onlar da yani Siyonistler, tutukluluğumuzun devamı için ellerinde yeterli ve kanuni hiçbir belgenin olmadığını çok iyi biliyorlar.

Ancak şunu belirtmekte yarar var. Onların tek amacı, delil ve şahit olsun olmasın bizi cezaevinde tutmaktı. Onun için mantıksız ve kabul edilemeyecek türden meselelerle ilişkilendiriyorlar. Mesela Mahmud ez-Zehhar’ın, Muşir el-Mısri’nin veya başka yetkililerin basın açıklamalarını getirip sorumluluğunu bizim üzerimize yıkmaları bunun apaçık örneğidir. Gazze’den atılan füzeleri mahkemelerde dile gösterip, bizimle ilişkilendirmeleri de başka bir tuhaflıktır. Çünkü herkes bilir ki, vekil olarak bizim ne basın açıklamaları ne de atılan füzelerle bir ilişkimiz vardır.

Fakat genel olarak vekillere yöneltilen suçlamalar birbirinin benzeri. Yargılandıkları maddeler de benzerdir. Suçlamalar, siyonistlerin ifadesiyle vekillerin “terörist” bir örgüte üye olmaları, onu yasama meclisinde temsil etmeleri, onun adına etkinlikler düzenlemeleri ve faaliyetlerde bulunmalarıdır.

Onlara “Seçimlere siz müsaade ettiniz. Madem aday olmak bir suç, o zaman daha önce siz bu suça neden engel olmadınız?” diye sorduğumuzda şöyle cevap veriyorlardı: “Bizimle Hamas arasında bir sorun olmadı, onun seçimlere girmesine de karşı gelmedik. Fakat ne zaman ki Şalit’i esir aldılar ve operasyonlara başladılar, işte o zaman işler değişti.”

 Kanuni ve siyasi boyut

- 19 Haziran Perşembe günü serbest bırakıldınız? Bu nasıl gerçekleşti, bunun ateşkesle bir alakası var mı?

Aslında içerdeki tutsak vekillerin dışarıda ne olup bittiğinden pek haberleri yok. Zira hapishanelerde temin edilmesine müsaade edilen basın-yayın organları sınırlıdır. Bana gelince, hakim beraatimi istedi fakat savcı elindeki tüm imkanları beni içerde tutmak için kullandı ve idari tutuklamayla beni alıkoydu. Ancak serbest bırakılmama – Allah’ın inayetinden sonra- yardımcı olan şuydu: Karar temyiz yargıcının yanında verildi. Kendisi idari tutuklama konusunda onlara uymadı.

Rabbimden, vekillerin serbest bırakılmasıyla Filistin halkının sevincinin tamamlanmasını diliyorum. Görünen o ki, şimdilik bizler daha çok karşılıklı esir bırakmaktan bahsedeceğiz. Bu pazarlıkta, başta vekiller ve müebbet hapis cezası verilenler olmak üzere büyük çoğunluğun serbest bırakılmasını umut ediyoruz.

Milletvekillerinden mesajlar

- İçerdeki vekillerin Filistin halkına ve dışarıdaki liderlere iletmek istedikleri en önemli mesaj nedir?

 Vekiller ulaştırmamız için bize birçok mesaj yüklediler. Birinci mesajı Filistin halkına yaptılar. Mesajlarında “fedakarlık aşamasında olduğumuzu, gecenin mutlaka bu halk için sabahla sonlanacağını” söylediler. Birbirleriyle uyuşmaları ve şu anda zorunlu bir hal alan diyalog masasına yeniden dönmeleri konusunda da liderlere bir mesaj gönderdiler. Bu konuda verdikleri mesaj da şöyle: “Şu anda çok zor ve ağır şartlar altında bulunuyoruz, dolayısıyla bu durumda ihtiyaç hissettiğimiz en önemli mesele parçalanma ve gruplaşma değil;  birlik, beraberlik ve istikrardır. Burada şunu ifade etmek isteriz ki, meclis üyeleri olarak bizler ‘Ulusal Uzlaşı Belgesi’nin çıktığı Filistinliler arasındaki diyoloğu cezaevinden başlattık. Ardından da diyalog konferansı başladı. Bu nedenle bu girişimin öncüsü meclistir. Filistinliler arasındaki diyalogun geliştirilmesi lazım.”

Vekiller Filistin düşmanlarına da şöyle seslendiler: “Filistin halkına düşmanlığı bırakın. Çok yanlış yaptınız. Çağdaş tiran Amerika ve Siyonistlerin mazlum Filistin halkına yaptıkları zulümlere yardım ettiniz. Bu zulümler, sizin Filistin halkına yönelik sürdürdüğünüz politikanızın bir parçası olmuştur. Bir grup lider veya çıkar çevrelerinin faydası için bu halkın yıkımına katkıda bulundunuz.”

Vekillerin, “Bu halkın çektiği sıkıntılar yetti. Onun yanında yer almanız ve kuşatmayı kaldırmanız gerekir” diye hem Arap liderlerine hem de Arap halkına da bir çağrıları vardı.

 

Allahu ekber  
  Ey değerli vatan
eğ değerli şehitler
Aslan kassamı aslan
Ey aziz kebirler
bir tan
siz ebiler
Değerli Gazze Aman
olsun başlık Muritler
lanetli Abbas utan
Fetili kafir katiller.
 
Bugün 19572 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol