El Qassam Efendi
Şehit  
  Filistin Şimdi
  من فلسطين Filistin'den
  Filistin'e bir Bakış
  Hoşgeldiniz اهلا وسهلا بكم
  القلم الصريح Açık sözlü Kalem
  => Dr. Abdulvehhab el-Mesiri
  => Bush’un, HAMAS Hükümetini Tasfiye Planı
  => İsrail Ordusu Kararlı Direniş Karşısında Şoke Oldu
  => Subha nine
  Filistin'in Kültürü
  Bilgiler
  Filistin'e Hoşgeldiniz
  Gelen Haber
  الحوار
  Hamas
  Ulaşım :
  Filistin'e hoşgeldiniz
  Üyeler
  Sayaç
Bush’un, HAMAS Hükümetini Tasfiye Planı

 

Filistin’de devam eden vahşi savaşta, Amerika başkanı George W. Bush yönetiminin parmağı vardır. Bu, galip gelinceye kadar Filistin yönetimi başkanı Mahmud Abbas’ın işe yaramaz diktatörlüğünün korunmasını öngörüyor. Görevinden istifa eden Beyazsaray müsteşarlarından bir yetkilinin ortaya çıkardığı bu gerçek, tam bir ‘Gazze Gatedir. Bu, Bush ve yönetiminin, İslami direniş hareketi HAMAS’ın ortaya çıkarıp engellediği iç savaş planına karıştıklarını gösteriyor.

Daha önce HAMAS yetkilileri, Siyonist işgal devleti, Amerika ve başka çevrelerin desteklediği, el-Fetih hareketi içinde darbeci akım diye bilinen Muhammed Dahlan ve adamları tarafından maruz kaldıkları kanlı ve sabıkalı saldırılar karşısında kendilerini savunduklarını ifade ettiler. Amerikalı gazeteci David Ruiz’in araştırıp ortaya çıkardığı belgelere dayanan ve geçen ay Vanity Pair dergisinde ‘Gazze Bombası’ başlığıyla yayınlanan araştırma da HAMAS’ın bu ifadelerini destekliyor.

İç savaşı başlatma planı

Amerika’da yayınlanan Vanity Pair dergisi, Amerika Dışişleri Bakanlığı ile Filistin’deki bazı kesimler tarafından desteklenen bazı gizli planların belgelerine ulaştığını bildirdi. Bu belgeler, gizli bir planı deşifre ediyordu. Plan bizzat Amerika başkanı Gorge Bush tarafından onaylanmış ve Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile Amerika Ulusal Güvenlik Danışmanı Eliot Abrams tarafından uygulamaya konmuştu. Bu planın amacı, demokratik yollarla iş başına gelen HAMAS’ı ortadan kaldırmak için, el-Fetih içerisinden bir grubu Muhammed Dahlan liderliğinde silahlandırarak Filistin’de bir iç savaş çıkarmaktı.

Derginin belge ve kanıtlarla destekleyerek yayınladığı bu araştırma, kanlı planın başarısız kılınmasından dolayı öylesine, önemsiz bir araştırma değildir. Tersine ortaya çıkarılanlar gerçek bombalardır… Seçimlerde ezici çoğunluğun oylarıyla iş başına gelen ve bir Filistin gücü olarak ortaya çıkan HAMAS deneyiminin maruz kaldığı komploların hacmini ortaya koymaktadır. Bu komplolar onu boğmak ve ona karşı darbe yapmayı hedeflemektedir. Halbuki herkes HAMAS’ı iktidara getiren seçimlerin nezihliğini gözleriyle görmüş ve tasdik etmişti. Fakat sonuçlara bağlı olarak ortaya çıkan tablo Bush idaresinin isteğine uygun düşmemiş ve beklentilerini karşılamamıştı.

Dergi, ABD yönetiminin darbeci el-Fetih militanlarını desteklediğini, buna karşın onun karşıtlarını zayıflatmaya çalıştığını, bunun da HAMAS’ı Gazze’de otoritesini kurmaya yönelttiğini söylüyor.

Gün yüzüne çıkan gerçekler

Gözlemcilere göre HAMAS’ın ifadeleri ve derginin Gazze’ye yönelik askeri planla ilgili olarak ortaya çıkardığı gerçekler bilinmeyenlere oranla çok az. Her gün ortaya çıkan yeni belgelerle bu gerçekler de, bir bir ortaya çıkıyor. Aslına bakılırsa bu genel bir planın parçası. Bu plana Amerika ile beraber başka taraflar da katılmıştı. Plan bir Filistin iç savaşını öngörüyordu. Bu savaş, Filistin Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas’ın, HAMAS’ın kurduğu hükümeti tasfiye edip, olağanüstü hal ilan etmesini sağlayacaktı.

Dergide planla ilgili yayınlanan bilgiler büyük oranda Gazze’de meydana gelen olaylardan sonra istifa eden, Dick Cheney'in Ortadoğu danışmanı David Wurmser’in, Gazze, Ramallah, Tel Aviv ve Kahire arasında mekik dokuyan dergi muhabiri David Ruiz’e yaptığı açıklamalara dayanıyor. David Ruiz bu şehirler arasında mekik dokuyarak yaptığı araştırmalar sırasında çok önemli belge ve itiraflara ulaşmıştır. Bunların en önemlileri, Dahlan’ın ‘Kendini Savunma’ adı altında iç savaş fitilini tutuşturmadaki rolüyle ilgili bizzat ifade ettikleridir.

HAMAS’ın iyi niyetine kendileri de şahitlik ediyor

Planın başarısız kalmasından sonra istifa eden Wurmser, el-Fetih zorlayıncaya kadar HAMAS’ın Gazze’yi ele geçirme gibi bir niyetinin olmadığını ikrar ediyor.

Wurmser devamla şöyle diyor: “Bana göre olanlar HAMAS’ın yaptığı bir darbe değil, el-Fetih’in olabilirliği ve başarı imkanı oluşmadan erken gelen bir darbe girişimidir.” Wurmser altını çizerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Planın bir parçası olan Bush yönetimi bu iğrenç ve kirli savaşa alet olmuş ve fiili olarak karışmıştır. Bu, galip gelinceye kadar Abbas’ın yöneteceği bozuk bir diktatörlüğü oluşturma girişimidir.”

David Wurmser’i ABD yönetiminin karıştığı bu aşağılık planı deşifre etmeye iten sebep, onun Bush idaresinin demokrat siyasetinden etkilenmemesidir. Wurmser bu konuda şöyle diyor: “Başkan Bush’un Ortadoğu’daki demokrasiyle ilgili iddialarıyla yürüttüğü bu politika arasında ikilem var.”, “Aslında yapılanlar söylemlerle çelişiyor.”

Karton leopara yapılan bahiste zarar

Amerikalı gazeteci Ruiz, ABD yönetiminden bazı yetkililerin Wurmser’e, doğrudan sorunları çözebilecek alternatif bir adamı en kısa zamanda tayin etmeyi öğütlediklerini ifade etti. İşte Gazze’de hata etmeye iten de bu oldu. Burada bazı basın-yayın organlarının Gazze’deki “güçlü adam” diye niteledikleri, Dahlan’ı işaret ediyor. Filistinliler arasında ise el-Fetih içinde hain cenahın lideri olarak biliniyor.

Plan bozguna uğradıktan sonra, kağıttan bir leopardan başka bir şey olmadığı kesinlik kazanan Dahlan üzerinde bahis yapanlar zararlı çıkınca Amerikalı yetkililer, Dahlan gibi piyonlara dayanmalarından dolayı birbirlerini suçlamaya başladılar.

Dergiye göre, aşırılığıyla bilinen ABD'nin eski BM daimi temsilcisi John Bolton ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’yi: “Olup bitenler kurumsal ve stratejik bir başarısızlıktır.”, “Son günlerinde başkaları gibi kendisi de bu olgudan miras arayanlar gibidir” diyerek  şiddetli bir şekilde eleştirdi.

HAMAS’ın başarısının oluşturduğu şok ve planın başlaması

 Bolton, Filistin’deki parlamento seçimlerini durdurma konusunda başarısız kaldıktan sonra, ABD - Filistin koordinatörü ve el-Fetih hareketinin gücünü kuvvetlendirmek için Dahlan ile gizli anlaşmaya varan General Dayton aracılığıyla seçim sonuçlarından uzak durmaya çalıştıklarını kaydetti.

Araştırmaya göre, el-Fetih hareketinin reddedip, Bush hükümetinin ise bastırdığı seçimlerde HAMAS’ın galip gelmesi ABD için sürpriz oldu. ABD bu kez, seçimlerde galip çıkan HAMAS’ın kurduğu yönetimi, Dahlan gibi el-Fetihçi bazı liderlerin yardımıyla  ortadan kaldırmak için çalışmaya başladı.

Abbas’ın rolü

Dergi, Abbas’ın planda doğrudan rol aldığına işaret etmiyorsa da, gazeteci Ruiz’in yaptığı araştırma, planın uygulanmasından ve işlerin akışından haberdar olduğunu gösteriyor. Her ne kadar iş Dahlan’a tevdi edilmişse de, planın bir parçası olarak güvenlik birimlerini kontrol altında tutmak ve ipleri elinde bulundurmak için ulusal güvenlik danışmanı olarak Dahlan’ı atayan da Abbas’ın kendisidir.

Dörtlü (devletlerin) şartlar(ı)… Ve birinci adım/aşama

Amerika’nın birinci adımı, HAMAS yönetimini tanımak için –HAMAS’ın kabul etmeyeceğini bildiği halde- bazı şartları öne sürmekti. Onlar da şunlardı:

 HAMAS’ın Siyonist varlığı tanıması, şiddeti –direnişi- bırakması ve daha önce imzalanan tüm anlaşmaları tanıması. Sonuç olarak Hamas’ın bu şartları reddetmesi, Filistin hükümetine yapılan uluslararası yardımların kesilmesine neden oldu.

 

Araştırmaya göre, Abbas dışarıdan gelecek paranın kendilerine akmasını çok arzuluyordu. Gelecek bu parayı kullanabileceğine de inanıyordu. Bunu da ancak, kendisinden ağır bedeller isteyen ABD’nin yardımıyla yapabilirdi.

Rice Abbas’ı azarlıyor

Rapor, boykot mekanında Ekim 2006 yılında yapılan bir toplantıda Rice ile Abbas arasında geçen bir konuşmaya da değiniyor. Toplantıya katılan görgü tanıklarının ifadesine göre ABD Dışişleri Bakanı’nı yüksek ses tonuyla Abbas’a “HAMAS’ı yalnız bırakmak artık bir sonuç vermiyor” demiştir.

Rice, Abbas’a Washinton’nun kendisinden en yakın zamanda İsmail Heniyye’nin kurduğu hükümeti feshetmesini ve yeni seçimler yapmasını beklediğini bildirdi.

Dergi aynı zamanda Filistinli yetkililerden de şunları nakletmiştir: Ramazan ayında yapılan toplantıda Abbas, iki hafta içinde bunu yapmaya başlayacağını kabul etti. Fakat yemek sofrasında Rice ile oturunca Abbas bu süreye ek olarak iki hafta daha mühlet istedi. Dergiye göre, yemekten ayrıldıktan sonra Rice beraberindekilere “Bu lanetli yemek, -uzaklaştırmasını istediğimiz- HAMAS’ın iktidarı için bize iki haftalık süreye mal oldu’ dedi.

Bu süre içinde, ABD yönetimiyle bağları bulunan Abbas’ın bazı danışmanları, Abbas’ın İsmail Heniyye hükümetini bozma girişimlerinin haberlerini sızdırdılar. Abbas önceleri bunu hep yalanladı.

Merkezi yerleri ele geçirme ile ilgili notlar

Gazeteci David Ruiz, planı net bir şekilde ortaya koyan üç gizli rapordan bahsediyor. Birincisi, ‘önemli yerleri ele geçirme’ ile alakalıdır. Bu planı, ABD Dışişleri Bakanlığı, Kudüs’teki Amerika Başkonsolosu Jake Wallace için hazırlamıştır.

 Buna göre Wallace 2006 yılında Ramallah’ta Abbas ile görüşür. Görüşme sonrasında masada bir plan bırakır. Planda, Mahmud Abbas’tan açıkça, Siyonist İsrail devletini tanımaması halinde, seçimlerden başarılı çıkan HAMAS hareketinin kurduğu hükümeti feshetmesi isteniyor. Aynı zamanda Abbas’ın bu talebi yerine getirmesi halinde ABD’den kendisine para akacağına dair söz veriliyor.

Mektup mu? Yoksa emir ve direktifler mi?

Abbas’a ulaşan mektup, aslında kesin emirlerdir, efendisinden kölesine gönderilmiş kesin direktifler. Bu, kesinlikle ABD idaresiyle Filistin başkanı arasında karşılıklı normal bir yazışma değildir.

Planda şu ifadeler geçmektedir: “Belirlenen zaman dilimi içinde HAMAS teklifleri kabul etmezse kesin ve kararlı bir şekilde harekete geçme zamanın geldiğine inanıyoruz. Bu durumda olağanüstü hal ilan edecek, bu programa sıkı sıkıya bağlı kalacak bir hükümet kuracaksın. Bu plana göre hareket etmen halinde, siyasi ve ekonomik olarak arkanda durur, en iyi yardımcılar olarak da yanında yer alırız.”

Ramallah’taki ABD konsolosu Jake Walles de bu hadiseyi kabul etmiş ve kendisinin bizzat Abbas’a giderek, ‘HAMAS’ın Ortadoğu Dörtlüsü’nün isteklerine olumlu cevap vermemesi halinde olağanüstü hal ilan etmesi ve yeni bir hükümet kurması ile ilgili bir ultimatom’ ilettiğini ifade etmiştir.

Görüşme sonrasında, Abbas’ın makamını terk ederken masada, ABD yönetiminin dikte ettiği uyarı noktalarını içeren bir dosyayı bıraktığını da ifade etmiştir.

B Planı

B Planı da, -derginin ifadesine göre- 2007 yılı sonu itibariyle, son bir merhale için bazı vesile ve vasıtaların bulunmasıyla alakalıdır. Plana göre Abbas’a yardım edilecek ve güç kazanması için her türlü destek sağlanacak, buna mukabil HAMAS hükümeti zayıflatılacak. Bu da tamamıyla ABD’nin bir planı olarak uygulanacaktır. İşte ortaya çıkan gizli belge B Planının içeriği.

Bu planda Muhammed Dahlan üzerinde duruluyor. Dergiye yaptığı açıklamada ‘Seçimlerde HAMAS’ın zafer kazanmasından sonra kendisinin HAMAS’a, el-Fetih ve güvenlik güçlerinin kendilerine karşı durmak için gereken güç ve kudrete sahip olduklarını hissettirdiğini’ söyledi. HAMAS’ın 12 binlik gücüne karşı kendilerinin 70 bin kişilik güçlerinin olduğunu da kaydetti.

 

Dahlan’ın zekice(!) savaşı… Sistematik işkence ve kaçırma olayları…

Bu alternatif plan çerçevesinde Dahlan son aylarda çok zekice bir plan(!) geliştirdi… Bu süre içinde HAMAS ve hükümet güçlerine karşı kaçırma ve işkence taktiğini uyguladı. Dahlan bu savaşı “Kendini savunma” diye tanımlamaktadır.

David Ruiz araştırması esnasında Gazze’deki bazı HAMAS üyeleriyle de görüştü. Bunlar, 2006 yılının sonbaharında gözlem altındayken Dahlan güçleri tarafında işkenceye uğradıklarını ifade ettiler. Bu dönemde Dahlan güçleri Bush idaresi tarafından en iyi şekilde yardım görüyordu.

İşkence kurbanları

Ruiz’in hazırladığı raporda, Mazin Esad Ebu Dan adlı mağdurun çektiği işkencelerle ilgili bilgiler var. Yapılan işkenceleri, HAMAS 2007 yılında Gazze’de otoritesini kurduktan sonra ele geçirdiği belgelerle deşifre etti. Kayıtlara göre, ateşte kızdırılmış bir demir parçasıyla kurbanın bacakları dağlanıyor. Bir başka kurban ise el-Fetih güçlerinin, kendisini propan gazı üzerine tutup kızarttıktan sonra başta baldırları olmak üzere vücudunun birçok yerini yaktıklarını anlatıyor.

Dergi, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden, Rice’nin Ortadoğu danışmanı David Welch’in “Bizi ilgilendiren sonuçlardır. El-Fetih hareketinin gücünü büyütmedik ve çok da önemsemiyoruz” dediğini naklediyor. Dergideki rapora göre Welch devamla, kendisinin bu misyonu yerine getirecek herhangi bir (…) oğluna yardım edeceğini belirterek “Dahlan da (…) oğludur. Onu tanırız. O bizim ayağımızdır.” demiştir.

Dergideki makalenin devamında şöyle deniyor: Mart 2007 yılında ard arda uyguladıkları planlara göre aslında bu, fiilen başlamış bir süreçtir. Bu planların en sonuncusu, Filistinli yönetim tarafından resmedilmiş ve uygulamaya konulmuştur. Bu plan Abbas tarafından tek taraflı bir milli hükümet kurulmasını öngörüyor. Bu da, el-Fetih’te en güçlü adam olarak bilinen Dahlan ile, el-Fetih güçlerini takviye etmek için devrede olan General Keith Dayton arasında varılan anlaşmaya dayanıyor.

Halbuki daha önce defaatle HAMAS eğitim ve finanstan bahsediyordu. Buna mukabil Dahlan ve el-Fetih hareketi ise bunu o oranda reddediyordu. İşte bu gerçekleri Amerika dergisi, ABd yönetiminin ta içinden aldığı belgelerle ortaya koydu.

Kontra 2

Dergiye göre, bu süre içinde ABD, ismini ‘Kontra 2’ koyduğu bir planı daha yürürlüğe koydu. Bunu uygulama işi Rice ve Abrams’a verildi. Plan el-Fetih güçlerinden 15 bin kişiyi eğitmeyi, onları silah ve para ile desteklemeyi öngörüyordu. Bu plan Filistin yönetiminin güvenlik birimini organize etmek için ABD’nin özel koordinatörü Keith Dayton ile koordineli çalışacak Muhammed Dahlan’ın gözetiminde yürürlüğe konacaktı. Amerikalı yetkililer yanlarında danışmanları olduğu halde Kasım 2006 yılında Kudüs ve Ramallah’ta ilk uzun görüşmelerine başladılar.

Dayton-Dahlan görüşmeleri 

Dergiye göre Dayton çok güçlü ve ayrıntılı bir çalışma programı hazırladı. Dahlan’a, “Filistin güvenlik birimlerinin modernizasyonu şart. Fakat HAMAS’a karşı koymak için aynı zamanda senin emrindeki güvenlik güçlerinin de yeniden yapılandırılması gerekir” dedi.

Dahlan da cevaben kendisine şu karşılığı verdi: “Uzun vadede ve siyasi yollarla HAMAS’ı hezimete uğratmak mümkündür. Fakat onlarla karşı karşıya geldiğimde çok önemli kaynaklara ihtiyacım olacak. Şu anda ise buna sahip değilim.”

Dayton ve Dahlan sonuçta, yeni Filistin güvenlik planı için anlaştı. Filistin Ulusal Güvenlik Danışmanlığı makamında, tüm güvenlik birimlerini gözetme sorumluluğunu Dahlan üstlenecekti. Buna mukabil ABD de güvenlik birimlerini silah ve eğitim yönünden destekleyecekti. Dayton işkence ve kaçırma olaylarına karışan Koruyucu Güvenlik Birimlerini dağıtmasını önerdiyse de, Dahlan, el-Fetih’i ve Filistin yönetimini koruyan tek gücün bunlar olduğunu öne sürerek öneriyi reddetti.

Her taraftan yardımlar geliyor, hem de dört Arap ülkesinin hesabına…

Plana göre, ABD Filistin yönetimine 86.4 milyon dolar verecekti. Fakat bu meblağın meşruluk kazanıp ABD Kongre’sinden geçmesi zor olacağından, ABD başka finans kaynakları aramaya koyuldu. Buldukları kaynak, Arap devletleriydi. Buradan, planın ismi İran-Kontra2 ismini aldı. Zira buradaki skandal, daha önce Nikaragua’daki Sandinist yönetime karşı savaşan gerillaları desteklemek karşılığında İran’a silah satma skandalına benziyordu.

Derginin verdiği bilgilere göre, ABD’nin bu konuda sırtını dayadığı dört Arap ülkesi Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’ydi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice bu dört ülkenin dışişleriyle görüştü ve onlardan eğitim ve finans konusunda yardım sözü aldı.

Yine dergide aktarılan bilgilere göre, beş yıl içinde ulaştırılmak üzere fiilen otuz milyon dolar toplandı. Amerika da bir milyar doları beklemeye aldı. Bunun akabinde Mısır ve Ürdün hükümetlerinden de Gazze’deki el-Fetih savaşçılarına gemilerle silah sevkiyatı başladı.

Güvenlik birimlerini güçlendirme, silah ve eğitim olanakları sağlama

Plan ayrıca el-Fetih’in güvenlik birimlerinin yeni 15 bin kişiyle desteklenmesini, bunlara sonradan yüksek derecede eğitim görmüş 4700 kişi daha ilave edilmesini öngörüyordu. Bunu el-Fetih hareketine bağlı güvenlik güçleri vasıtasıyla Dahlan fiilen uygulamaya koydu. Bunlar güvenlik birimleri içinde çok eğitimli unsurlardı. Hepsi tek komuta altında toplandı. Eğitimlerini dönem dönem Mısır ve Ürdün’de tamamladılar. Dönüşlerinde de görevleri icabı en modern silahlarla donatıldılar. Planın, beş yıl için gereken maliyetinin 1.27 milyar dolar olduğu ifade ediliyor.

Dergi, Dayton ve komplo taraftarlarının Dahlan üzerinde yaptıkları bahiste yanıldıklarını ifade ediyor. Zira gelişen olaylar, Gazze’deki en büyük gücün HAMAS olduğunu kanıtladı. HAMAS’ı bitirmek için devreye giren güçler ise bu olaylardan sonra domino taşları gibi arda arda düşerek mevzi kaybettiler.

Vanity Pair dergisinin, Beyaz Saray’ın içinden aldığı belgelerle ortaya çıkardıkları, el-Fetih liderlerinden Belavi’nin Ebu Ali Şahin ile yaptığı iletişim çerçevesinde kabul ettikleri ile kesişiyor. Meydana gelen olaylar ve korkunç gerçeklerin tümü tarihe bir nottur, şahittir. Bu kanıt ve not, meydana gelen bu iğrençlikler karşısında mezarlıkların suskunluğu gibi suskun kalan, fakat buna karşın tüm oklarını HAMAS’a doğrultup onu her türlü çirkinlikle itham eden tüm güçlerin ve tarafların resmini çekmektedir.

Allahu ekber  
  Ey değerli vatan
eğ değerli şehitler
Aslan kassamı aslan
Ey aziz kebirler
bir tan
siz ebiler
Değerli Gazze Aman
olsun başlık Muritler
lanetli Abbas utan
Fetili kafir katiller.
 
Bugün 19541 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol