Karanlığın her yanı kapladığı bir vakitte, bencilliğin, duyarsızlığın ve müstağniliğin bütün sineleri etkilediği dönemde, umuda dair bir kıvılcımın ve özgürlük ışığının kaybolduğu bir zaman diliminde, kendilerini kurban olarak Allah'a ve O'nun dinine adayan ve bu yoldan çevrilmeyen bir kaç yiğit karanlığa savaş açtılar.  Yahya Ayyaş, kendini bu yola adayanların başında gelenlerdendi, bütün Filistin'in, 20.Yüzyılın başlarında Siyonistlerce gaspedilen özgürlüğünü ve değerini yeniden kazandırma yoluna adamıştı kendini.

O'nun yaşam öyküsü, Rafat'da başladı, devrimin ve direnişin doğduğu yerde. 3 Mart 1966'da dünyaya geldi ve sıradan bir Filistinli ailenin ferdi oldu. Çocukluğunu, ağaçlar, kayalıklar ve sokaklar arasında  mutlu denilebilecek bir şekilde geçirdi, kahramanlığın ve direnişin yoluna varmadan evvel. Ancak O'nun isminde dahi alışılagelmedik bir şey vardı.İsmindeki "Yahya" kelimesi "Yaşam-Yaşasın" manasına gelirken, "Ayyaş" kelimesi de "Uzun süre yaşayacak  kişi" manasındaydı. Gerçekten de O, yüreğinde,  asil bir sevgi taşıdı uzun bir zaman boyunca ve yaşamı süresince hareketli bir hayat sürdü; bu yolda olabilmek, yüreğindekine ve bütün insanlara faydalı bir hayat sürebilmek için.

Dahi Bir Öğrenci

Yahya Ayyaş, ilk öğrenimi Refah'ta üstün bir derece ile tamamladıktan sonra, sınırlı sayıda öğrencinin girebildiği Beir Zeit Üniversitesinin Mühendislik Fakültesine kayıt yaptırdı. 1988 yılında mezuniyet diplomasını alarak, "Elektrik Mühendisi" oldu. Bu dönemde, Yahya Ayyaş yurtdışına çıkmak ve üst düzey bir eğitim almak istiyordu. Ancak yurtdışına çıkışı siyonistlerce engellendi.  1992 yılının başlarından itibaren , İzzettin El Kassam Tugaylarında aktif bir şekilde görev aldı ve Filistinlilerin elindeki materyallerden etkili bombalar imal etme konusunda uzmanlaştı. O, Filistinlilerin Siyonist İsrail'e karşı verilen savaşta, halkın onur kaynağı olan istişhadi operasyonlarla dünyayı tanıştırdı.

Sıradan Bir Adam

Yahya Ayyaş, bir aile mensubu ve komşu olarak da, Anavatanında, onunla tanışma ve konuşma şerefine ermiş bütün komşuları tarafından sevilen ve saygı duyulan bir kişilikti. Her biri Yahya Ayyaş'ın onları sevdiğini bilirlerdi, çünkü o gösterişe dönüştürmeden yardıma ihtiyaç duyanları bulan bir yardımseverdi. Zaten Yahya'nın gözlerine baktığınızda O'nun ne kadar mütevazi ve ılımlı birisi olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz.  Onlar gerçekten, ince bir düşünce ve anlama derinliğini benliklerinde saklamaktaydılar.

Bir Mühendis... İstişhad (Feda)  Operasyonların Fikir Babası

Yahya Ayyaş, Filistinli silahsız sivillere yönelik katliamlara karşı gerekli cevabın verilebilmesi için İstişhadi saldırıların kullanılması gerektiğini düşünüyordu. En son, Siyonist Katil Baruch Goldstein otuzdan fazla Filistinli Müslümanı  El Halil'deki İbrahim Mescidinde namaz kılarlarken katlemiş, bunun hemen ardından da Hamas, Yahudilere bu katliamın bedelini ödeteceklerine dair yemin etmişti. Namaz kılan Filistinlilerin katledilmesinden bir kaç hafta sonra, istişhadi eylemlerin ilki siyonistlerce gaspedilen yerleşim birimlerine düzenlendi. Kısa bir süre sonra,  bu saldırıların izini süren Siyonistler, Yahya Ayyaş ismine ulaştılar ve O'nun ismini en çok arananlar listesinin en başına yazdılar. Ayyaş, Gazze'de düzenlenen suikast öncesinde, üç yıl boyunca yakalanmamak için sürekli Filistin'in içerisinde gizlice hareket etmek zorunda kaldı. Bu mevkide iken, kendisi "Mühendis" kod adı ile bilinmekteydi.Bu isimlendirme önemlidir, ancak Filistinliler ve Hamas kendisini bu isimle çağırmamıştır, bu düşmanın O'na taktığı isimdir. Ayyaş, her yerde takip edilen ve çokça bilinen birisiydi ve o en iyi mühendisleri yetiştirmişti. O, Filistinlilerin onlarcasına çok basit materyalleri kullanarak silah yapabilme hususunda eğitilmişti.

Yahya Ayyaş: Artık Bir Şehid

Ocak Ayının beşinde, bir Cuma günü, güvercinler Beit Lahya semalarında bekleşirken, dalgalar kızgın ve kabarmışken, ve rüzgar sessizce eserken, insanlar oradan buraya acele ederlerken, oradakiler için olabilecek en korkunç olay gerçekleşti.  Birisi aniden bağırmaya başladı: "Ayyaş öldürüldü...Ayyaş Suikaste uğradı." Bir şaşkınlık dalgası kapladı herkesi ve halk, her yerde, arabalarda, sokaklarda, evlerin balkonlarında, odalarda Ayyaş'ın ardından bir gözyaşı seline kapıldılar.  Küçük çocuklar, okullarını terk ederek dünyayı terk eden bu Kahraman Filistinli için ağlayanların arasına katıldılar. Ayyaş öldürüldü. Her şey sinirli ve üzgündü artık Filisin'de. Ağaçlar öfkeli, kuşlar alabildiğine kızgın görünmekteydi. Rüzgar delice esmeyi durdurmuştu, dalgalar yok oluvermişti denizlerde. Sadece Siyonist Katiller sevinmiş ve kutlamışlardı Ayyaş'ın irtihalini. Yahya Ayyaş'a uzaktan kumandalı bir bubi tuzağı kurulmuş, içine bomba yerştirilmiş bir cep telefonu uzaktan gönderilen sinyallerle patlatılarak  suikast düzenlenmişti. O'nun öldürülmesiyle, istişhadi operasyonların duracağını, daha fazla saldırı olmayacağını ve direnişin daha da büyümeden duracağını zannettiler. Onlar kesinlikle akılsızlar ve zekadan yoksunlar. Çünkü onların zafer içinde yaşamları kısa sürecek.

Tam otuz gün boyunca bir dizi şehadet operasyonu işgalcileri şoka soktu. Peşinden, iki taraflı bir saldırıyla buna karşılık vermeye çalıştılar ve yirmiden fazla askerlerini kaybettiler. Hamas'ın askeri kanadı İzzettin El Kassam Tugayları (Mühendisin Öğrencileri) saldırıların sorumluluğunu üstlendiler ve dediler ki: "bu sadece kahraman ve cesur komutanımız Yahya Ayyaş'a düzenlenen suikast için misillememizin başlangıcıdır." Ve bir yahudi gazeteci bu haberleri yorumlayarak şunları söyledi:"Hamas, 'Mühendis' olarak bilinen komutanın öldürülmesine karşılık Yahudi devletine ağır bir bedel ödetecek gibi görünüyor. Sadece sekiz gün içinde düzenlenen dört intikam saldırısında bir düzine İsrailli öldürüldü ve bu İsrail'in politik tarihinde bir yön değişmesine yol açacak nitelikte."

Kudüs Yolu / Murat Hazine




Sevda Savaşçısı

( Yiğit Gerilla Yahya Ayyaş'a )

Varsın düşmesin yakamızdan ölüm
Elbet bir gün sabah olacak kara gözlüm

Geceler paylaşsın bizi ölüm paylaşsın
Adımız Sevda Savaşçısı geşsin künyesine tarihin

Her gece bir düşü taşırız güneşe
Bedir Mirasını düşürecek yüreğimize

Bak yarılıyor heybetli dağların göğsü
Bir sevde savaşçısını dinlendirmek için

Belki uzun sürer kör karanlık  dönen haritada
Ey Savaşçı yorulmak yoktur akan ırmaklarda

Bize göre değil umutsuz yaşamak
Bir sevda uğruna vurduksa yola

Tur-i Sina ölümsüz güller açıyor
Çakmak çakmak intikam tütüyor gözlerin

Kurşunlar bombalar sürme çeker ufuklara
Habire çağıltılar birliyor iç sularımızda

Varsın düşmesin yakamızdan ölüm
İnan bir gün söz geçireceğiz geceye kara gözlüm